Erken Seçim mi?

Bu yazıyı 12 Ağustos Çarşamba günü yazıyorum.
İki partinin heyetlerince yapılan koalisyon görüşmeleri tamamlandı gibi. Şimdi sıra genel başkanlarda. Umarım bu hafta sonunda hükümet kurulması için iki partide de irade oluşur.
Şimdi sıra tespitlerimde: Türkiye’de en kısa zamanda hükümetin oluşması veya erken seçim ihtimalinin tamamen ortadan kalkması için ne gibi gerekçeler var? Bu gerekçelere rağmen erken seçimde direnenler bilerek ve ya bilmeyerek ülkesinin geleceğine ihanet etmektedirler.
Bir not: Parlamenter demokrasilerde uluslararası ilişkiler, güvenoyu almış hükümetlerin görevidir. Bizim hükümetimiz ise henüz güvenoyu almadığı için uluslararası ilişkilerde ciddiye alınmaz.
Birinci tespit: Mısır’da açılan ikinci Süveyş Kanalı’nın açılışına pek çok ülke davet edilmişken, Türkiye temsil edilmedi. (Oysa bugün Mısır’ın jeopolitiğinin en önemli varlığı olan birinci Süveyş Kanalı’nın inşaatının gerçekleşmesinde Osmanlı Devleti’nin iradesi vardır. Bizde Osmanlılık rüyası gören siyasetçiler ne düşünüyor acaba? O ayrı bir konu)
Ve Mısır, İskenderiye ile Pire Limanı arasında Ro-Ro hattını kurarak Türkiye’yi tamamen devre dışı bıraktı. Ve ülkemiz hem Doğu Afrika hem de Hint okyanusundaki ticari ilişkilerinde, telafisi mümkün olmayan kayıplara uğrayacak.
Sisi açılıştan sonra Güney Kıbrıs Rum Devleti ve Yunanistan ile münhasır ekonomik bölge için son görüşmeleri yapıyor. Ve Türkiye Doğu Akdeniz’den tamamen dışlanıyor. Bu bölgede bilinen hidro-karbon rezervlerinin değeri 5 trilyon dolar olduğu konuşuluyor. Bu projeye ABD, AB ve İsrail de destek veriyor. (Yazarın özel notu: Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan kilise devletleridir. İsrail’in ise İslam karşıtlığı malum. Mısır’ın bu kararı Mısır Müslüman halkını incitebilir) Bu nedenle diyorum ki; hükümet derhal kurulmalı ve Mısır’la ilişkiler düzeltilmelidir.
İran ile ilişkiler
İkinci tespit: Batılılar ile İran arasında uzun yıllar süren görüşmeler, geçtiğimiz günlerde sona erdi. Şimdi ambargo zamanında kaybettiklerini telafi etmek için büyük bir talep artışı beklenebilir. Yeterinden fazla parası var. Petrolü ve doğalgazı da var.
Daha anlaşma sonlanmadan Avrupalı ülkelerin şirketleri faaliyete başladılar bile. İtalya, Almanya, Fransa ve diğerleri Türkiye ise geç kaldı. Oysa en avantajlı olan ülkemizdi. Bu anlaşmanın mimarı İran Dışişleri Bakanı Zarif, aniden Türkiye ziyaretini iptal etti. Gerçek nedeni belli ama diplomatik nezaket kuralları nedeni ile bir bahane bulunabilir. İran’ın Suriye’deki rejimi desteklediği biliniyor.
En kısa zamanda hükümet kurulmalı ve ülkemizde İran’daki taleplerden payını almalıdır.
(Not: Şüphesiz ki AB’li ülkeler Türkiye’nin bu ilişkilerinden kendi çıkarları adına rahatsız olacaklardır. Ülkemizin doğusunda bu ülkelerin gizli servislerinin kontrol ettikleri PKK militanlarını Türkiye-İran sınırını istikrarsızlaştırmak için kullandırabilirler, daha şimdiden Van ve Hakkâri’deki İran sınırlarımızda bunları gözlemliyoruz.)
Üçüncü tespit: G20 toplantısının ev sahibi: Türkiye. Toplantı yeri: Antalya. Toplantı tarihi: 15-16 Kasım. Katılacaklar: Obama, Putin, Şicinpink, İngiltere, Fransa, Almanya, Hindistan, Brezilya ve toplam 19 ülke ile Avrupa Birliği.
Bu toplantı dünya tarihi için son derece önemli. En üst düzeyde katılımdan söz ediliyor. Öncelikle nelerin tartışılacağı ise ayrı bir yazı konusu. Şimdi bazıları bu tarihlerde erken seçim olacak diyor. Türkiye’miz için olağanüstü bir dönemde seçimden söz etmek nasıl bir gaflettir acaba!
Dördüncü tespit: Bütün dünya, yılsonunda yapılacak Paris İklim Zirvesi’ne hazırlanıyor. Pentagon, iklim değişimi riskler raporu hazırladı. Durum ciddi. Şimdi tüm dünya başta Çin ve ABD olmak üzere iklim değişimine karşı hazırlıklarını en üst düzeye çıkardı. İklim değişimi riskini taşıyan ülkelerden birisi de Türkiye. O halde hemen hükümeti kurun ve siz de hazırlıklara başlayın. İklim değişikliğinin getireceği tahribatın telafisi yok.
Beşinci tespit: Şimdi sizlere soruyorum. Hükümetin derhal kurulması ve erken seçim laflarının ortadan kalması için ne düşünüyorsunuz. Bazı olaylar turnusol kâğıdı gibidir. Aldığınız tavır, sizin düşüncelerinizi ele verir. Şahsi çıkarlarınız ve siyasi partinizin çıkarlarımı öncelikli; vatanın, ülkenin çıkarları mı öncelikli?

Bu yazıyı 12 Ağustos Çarşamba günü yazıyorum.

İki partinin heyetlerince yapılan koalisyon görüşmeleri tamamlandı gibi. Şimdi sıra genel başkanlarda. Umarım bu hafta sonunda hükümet kurulması için iki partide de irade oluşur.

Şimdi sıra tespitlerimde: Türkiye’de en kısa zamanda hükümetin oluşması veya erken seçim ihtimalinin tamamen ortadan kalkması için ne gibi gerekçeler var? Bu gerekçelere rağmen erken seçimde direnenler bilerek ve ya bilmeyerek ülkesinin geleceğine ihanet etmektedirler.

Bir not: Parlamenter demokrasilerde uluslararası ilişkiler, güvenoyu almış hükümetlerin görevidir. Bizim hükümetimiz ise henüz güvenoyu almadığı için uluslararası ilişkilerde ciddiye alınmaz.

Birinci tespit: Mısır’da açılan ikinci Süveyş Kanalı’nın açılışına pek çok ülke davet edilmişken, Türkiye temsil edilmedi. (Oysa bugün Mısır’ın jeopolitiğinin en önemli varlığı olan birinci Süveyş Kanalı’nın inşaatının gerçekleşmesinde Osmanlı Devleti’nin iradesi vardır. Bizde Osmanlılık rüyası gören siyasetçiler ne düşünüyor acaba? O ayrı bir konu)

Ve Mısır, İskenderiye ile Pire Limanı arasında Ro-Ro hattını kurarak Türkiye’yi tamamen devre dışı bıraktı. Ve ülkemiz hem Doğu Afrika hem de Hint okyanusundaki ticari ilişkilerinde, telafisi mümkün olmayan kayıplara uğrayacak.

Sisi açılıştan sonra Güney Kıbrıs Rum Devleti ve Yunanistan ile münhasır ekonomik bölge için son görüşmeleri yapıyor. Ve Türkiye Doğu Akdeniz’den tamamen dışlanıyor. Bu bölgede bilinen hidro-karbon rezervlerinin değeri 5 trilyon dolar olduğu konuşuluyor. Bu projeye ABD, AB ve İsrail de destek veriyor. (Yazarın özel notu: Kıbrıs Rum yönetimi ve Yunanistan kilise devletleridir. İsrail’in ise İslam karşıtlığı malum. Mısır’ın bu kararı Mısır Müslüman halkını incitebilir) Bu nedenle diyorum ki; hükümet derhal kurulmalı ve Mısır’la ilişkiler düzeltilmelidir.

İran ile ilişkiler

İkinci tespit: Batılılar ile İran arasında uzun yıllar süren görüşmeler, geçtiğimiz günlerde sona erdi. Şimdi ambargo zamanında kaybettiklerini telafi etmek için büyük bir talep artışı beklenebilir. Yeterinden fazla parası var. Petrolü ve doğalgazı da var.

Daha anlaşma sonlanmadan Avrupalı ülkelerin şirketleri faaliyete başladılar bile. İtalya, Almanya, Fransa ve diğerleri Türkiye ise geç kaldı. Oysa en avantajlı olan ülkemizdi. Bu anlaşmanın mimarı İran Dışişleri Bakanı Zarif, aniden Türkiye ziyaretini iptal etti. Gerçek nedeni belli ama diplomatik nezaket kuralları nedeni ile bir bahane bulunabilir. İran’ın Suriye’deki rejimi desteklediği biliniyor.

En kısa zamanda hükümet kurulmalı ve ülkemizde İran’daki taleplerden payını almalıdır.

(Not: Şüphesiz ki AB’li ülkeler Türkiye’nin bu ilişkilerinden kendi çıkarları adına rahatsız olacaklardır. Ülkemizin doğusunda bu ülkelerin gizli servislerinin kontrol ettikleri PKK militanlarını Türkiye-İran sınırını istikrarsızlaştırmak için kullandırabilirler, daha şimdiden Van ve Hakkâri’deki İran sınırlarımızda bunları gözlemliyoruz.)

Üçüncü tespit: G20 toplantısının ev sahibi: Türkiye. Toplantı yeri: Antalya. Toplantı tarihi: 15-16 Kasım. Katılacaklar: Obama, Putin, Şicinpink, İngiltere, Fransa, Almanya, Hindistan, Brezilya ve toplam 19 ülke ile Avrupa Birliği.

Bu toplantı dünya tarihi için son derece önemli. En üst düzeyde katılımdan söz ediliyor. Öncelikle nelerin tartışılacağı ise ayrı bir yazı konusu. Şimdi bazıları bu tarihlerde erken seçim olacak diyor. Türkiye’miz için olağanüstü bir dönemde seçimden söz etmek nasıl bir gaflettir acaba!

Dördüncü tespit: Bütün dünya, yılsonunda yapılacak Paris İklim Zirvesi’ne hazırlanıyor. Pentagon, iklim değişimi riskler raporu hazırladı. Durum ciddi. Şimdi tüm dünya başta Çin ve ABD olmak üzere iklim değişimine karşı hazırlıklarını en üst düzeye çıkardı. İklim değişimi riskini taşıyan ülkelerden birisi de Türkiye. O halde hemen hükümeti kurun ve siz de hazırlıklara başlayın. İklim değişikliğinin getireceği tahribatın telafisi yok.

Beşinci tespit: Şimdi sizlere soruyorum. Hükümetin derhal kurulması ve erken seçim laflarının ortadan kalması için ne düşünüyorsunuz. Bazı olaylar turnusol kâğıdı gibidir. Aldığınız tavır, sizin düşüncelerinizi ele verir. Şahsi çıkarlarınız ve siyasi partinizin çıkarlarımı öncelikli; vatanın, ülkenin çıkarları mı öncelikli?

Bunları da sevebilirsiniz