Gör, Duy, Sev, Affet

Acılarıyla, tatlılarıyla, kayıplarıyla üzüntüleriyle kocaman bir yılı daha geride bıraktık. Hepimiz için değil belki fakat biraz karanlık bir yıldı; geçti ve bitti. Önümüzde duran koskoca 365 bembeyaz sayfa… Yeni başlangıçlar, umutlar, neler varsa yazalım, yazın. Ama bir şey var ki, onu ta derinlerimizden taşıyarak hep yanımızda tutalım. Geçmişimizi her zaman gülümseyerek hatırlayalım, hatıralarımıza sahip çıkalım ve saygı duyalım, iyi düşünelim, iyi kalpli olalım, ayrıştırıcı değil her daim birleştirici olalım. Gülmek için nedenler aramayalım, farklı bakalım, olaylara, durumlara, çok okuyalım, çok izleyelim. Mümkünse kültür-sanatın bize kattıklarını görmezden gelmeyerek, hep hayatımızın bir köşesinde tutalım. Evet, belki kolay değil dünyada, ülkemizde, etrafımızda yaşanan üzüntüler, gerginlikler varken. Ama unutmayın, kendinizden sadece bir tane var. Ve tek bir hayatımız, hayatınız var…

30 Aralık 2014

Yeni yıl yeni umutlar getirsin diyerek yepyeni bir hayata gözlerimi açtım bu sabah. 2014’ün son haftalarında ani bir kararla, yeni bir eve taşındım. İstanbul’un, keşmekeşine hem yakın, hem de uzak bir köşesindeyim. Belki kısa belki de uzun sürecek olan yeni bir düzen öncesi karmaşıklığım var. Her şey her yerde, kendimden alışık olmadığım bir düzensizlik içerisindeyim. Neyse ki fikri düzensizliğim yok. Bomboş bir evin orta yerine bırakılmış kutuları tek tek açarken, telaşla gazete kağıtlarına sardığım hatırlarımla yüzleşiyorum. İrili ufaklı, biblolar, küçük heykeller, kartpostallar, küçük not kağıtları, tasarım fuarlarından alınmış ve son derece kullanışsız, sadece evde öylece dursun diye alınmış kreatif eşyalar. Hepsinin bende ayrı ayrı yeri ve hatırası var. Fakat bir tanesi, bana özel. İç içe barındırılmış hayatları anlattığına inandığım, matruşka bebekler. Moskova’dan bir aile büyüğümün zamansız, plansız bir hediyesi. Renkli, basit fakat bendeki anlamı manidar. Düşünüyorum da ne kadar iç içe geçmiş hayatlar yaşar olduk. Her birimizin içerisinde sıkıştırılmış bambaşka insancıklar, ayrıştırma meylimizin doğurduğu farklı kimlikler arasında kendine yer bulmaya çalışan kişiliklerimiz olduğunu, işte tam da bunu ifade ediyor bana ‘matruşka’. Tıpkı kültürel olgusunun dışında hayatıma anlam katan ve evimde yer verdiğim birçok eşyam gibi.

Bir şarkı sözü değildir bence; ‘ Güzel günler bizi bekler…’ Yeni bir yılın ilk gününde her gelen günün bir diğerinden de anlamlı güzelliklerle dolmasını diliyorum.

Eskimeyen dostluklarla, sağlıkla, başarılarla gelmesini beklediğimiz güzel bir yılın hepimizi kucaklaması dileği ile…

Sevgilerimle

Bunları da sevebilirsiniz