Holistik Bilim (I)

Neredeyse bir buçuk yıla varan bir süreden beri Dağarcık Türkiye için yazı hazırlamaktayım.

Diyalektik, dikotomi, sinerji, dizgesellik gibi kavramların tümleşik bir bağlam ve tümdengelimsel-tümevarımsal bütüncül yöntem ile örtülü bir şekilde harmanladığı bu yazılar genelde holistik (bütünsel) bilimi temel alan değişik konuların çeşitli yönleriyle irdelenmesi hakkındaki popüler-bilim denemeleridir.

Ancak bazı yazı içeriklerinin genel durumunu toplam olarak şöylece gözden geçirdiğimde bunlarda holistik bilimi de içine alan «yaşama felsefesi ve dünya görüşü”, «bildik bilim ve yeni bilim” ile «sistem ve kaos” düşüncesi gibi bu disiplinin anlaşılmasına katkısından dolayı müfredatına girerek tamamlayıcı bir rol üstlenmiş olan «yeni düşünce”nin sözü edilen bu üç bilgi kümesinin bazı konularının eksik olduğunu fark ettim.

Öte yandan holistik bilim düşüncesini kendine şiar edinmiş bir merkez olan Kadıköy Düşünce Platformu’nda, Bildik-Bilimin-Sonu (BBS), Herşeyi-Anlayan-Kuram (HAK) ve Mantık-Bilim-Felsefe (MBF) gibi dizi başlıkları altında hazırladığım yazılarla yapmış olduğum çalışma kapsamının daha bütünleyici tarzda olduğunu gördüm.

İşte şimdi bu nedenledir ki, holistik bilim konusundaki DT yazılarımda bütünleyicilik yönüyle yukarıda verdiğim dizi başlıkları altında eksiklik oluşturduğunu düşündüğüm bazı konuları hazırlayacağım deneme yazıları ile sürdürmenin doğru olacağı kanısındayım.

Öte yandan eksikliğin ne olduğunu ortaya koymak için genelden başlayarak tümdengelimsel yöntemle konuyu irdeleyeceğim. Bunun için şimdi ilk önce, bu irdelemenin de holistik (bütünsel) olmasının gereğinden hareketle insan toplumunun yaşam katmanlarını en geniş görüngeden görmek gerekir. Bu amaç ile dikotomik (çift kutuplu olup örtüşmeyen karşıtlık) bir bakışı esas alarak holizmin müfredat kapsamına giren hususları kategorik olarak ele alalım.

Bir yanda tarih, sanat, kültür ve felsefe gibi insanlık durumları (hümaniteler) diyebileceğimiz toplum halinde yaşamayı tinsel (monden-manevi) anlayıştan ele alan bilgi kümelerinin kuramları ve felsefeleri ile ekonomi ve demografiyi de içine alan sosyal bilimler; öte yanda doğasalcı (natüralist) anlayış temelindeki jeoloji, ekoloji, fizik, kimya ve biyoloji (ve de nöropsikoloji) gibi bilimler. Bu ikili bilgi kümesinin ortasında ise her biri ilgili tarafa yakın duran antropoloji ve fenomenolojiyi de saymada atlamamak gerekir diye düşünüyorum.

Ayrıca holistik bilimin müfredat içeriğinin bu ve benzeri genel konu başlıklarının tümünü daha ilk aşamada «nicel” olarak ele alıp «büyük” ve «küçük” varlık ulamlarını kriter olarak kullanıp bir sınıflanmaya tabi tutabiliriz. Ayrıca bu katman için detaylandırmayı bir kenara bırakıp tüm şeyleri karşıt bakış açısından, yani «nitel” olarak da ulamsal bir ayrıma tabi tutarsak «cansızlar” ile «canlılar” diye ayırıp iki ana holistik bilim örüntüsü oluşturabiliriz.

Devamla, gene bütünselci açıdan bakılarak bu örüntüleri daha genelleşmiş bilgi kümeleri olarak adlandırmak istersek bunlara sırası ile “cansız sistemler; kaos ve karmaşıklık” ile “canlı sistemler; evrim ve ekoloji” başlıklarını koymak da uygun olacaktır.

Görülüyor ki tüm bilimsel karakteri haiz disiplinleri omnidisipliner anlayış ile biraz genişletilmiş iki başlıkta toplamak mümkün; ama bu bizi holistik bilimin gelişiminin spiral halkasındaki eksik olan baklaların ne olduğu hedefine götürmüyor. Hedef baklaları ortaya çıkarmak için konuyu biraz daha açmak gerekecek.

Bunu yapmak için, gelişmenin bu «spiral” tarzı dinamik modeli ile durumsallığın «ağaç” tarzı statik sınıflamasını karşılaştırarak yaklaşmak olanaklıdır. Ağaç tarzı sınıflamada üst katmanları oluşturan kategorik başlıklardan daha aşağıya doğru kavram esaslı bir bölümlemeye geçerek ayrıklaşmaktadır.

_______________

(*) Yazı iki bölüm halinde hazırlanmıştır. İkinci bölümü gelecek sayıda yayımlanacaktır.

Bunları da sevebilirsiniz