Ecevit’i Ergenekon İçin Kullanmaya Çalışmasınlar!

Rahmetli Ecevit, yaşıyor olsaydı da, Ergenekon tezgâhçılarının kendi adını kullandığını görseydi, kuşkusuz isyan ederdi…
Çıkardı Meclis’in kürsüsüne, «Ergenekon uydurması ile Türkiye Cumhuriyeti’ne kafa tutanlar bunun hesabını bir gün vereceklerdir. Kendi kurgularını güçlendirmek için benim adımı kullanmaya kalkanlar ise gaflet içindedirler…” diyerek, gücü yettiğince seslenirdi bunu yapanlara…
Ergenekon soruşturması kapsamında istenen Adli Tıp raporu açıklandı. 11 üyenin altısının imzası ile çıkmış rapor. Beş üye ise rapora şerh koymuş.
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı suçlamak için her söylentiyi değerlendirmeye çalışan Ergenekon görevlileri, rahmetli Ecevit’in hastalığına sarılmışlar…
Nasılsa, rahmetlinin eski koruması hastaneyi suçladı ya!
(Mübarek sanki bir koruma değil de ajan-doktor. Bakmış ki rahmetli Ecevit -hastanenin kötü niyeti(!) nedeniyle- elden gidiyor, kaçırıvermiş onu hastaneden!… Tam böyle demiyor ama çıkan anlam bu)
Recai Bey Haberal’ı suçlar da, Ergenekon görevlileri durur mu!
«Alın şu kayıtları, görelim bakalım şu Ergenekoncu Haberal Ecevit’i nasıl öldürmeye çalışmış!” diyerek Adli Tıp Kurulu’nu görevlendirmiş.
Onların 6’ya 5 verdikleri rapor, iddiacıların işine yarayacak türden.
Şöyle demişler: «Ecevit’e doğru bir tedavi uygulanmamıştır!”
Bu ifadeyi Haberal aleyhine kullanmak isterseniz, işiniz hiç de zor değil.
«Görüyorsunuz, rahmetliye yanlış tedavi verdiler. Bu Ergenekoncular onu bile öldürmeye çalıştı!”
Şimdi anladınız mı, rahmetli yaşıyor olsaydı neden isyan edeceğini!
****
Tıptaki uygulamalar standart değildir. Her ilaç aynı dozda ve aynı sıklıkta verilmeyebilir. Kaldı ki ilacın evde kullanılmasında denetlenemeyen bir durum da olabilir. Hasta ilacı istenen sıklıkta ve istenen dozda almamış olabilir.
Bu noktada, özellikle de rahmetli Ecevit’e özgü bir durumdan söz etmek istiyorum. O doktorlara son derece saygı duyan ve onların önerilerine karşı çıkmayan biriydi.
Ve biliyorsunuz en yakınında olanlardan biri de o zamanlar doktoru olan Mücahit Pehlivan idi. Hani şu, DSP’den milletvekili seçildikten sonra AKP’ye geçerek yüce bir değişim gösteren doktor arkadaş…
Ecevit’in ona sormadan sağlığı için bir şey yapmadığı bilinirdi. Göz muayenesinden tutun da Parkinson hastalığına kadar her sorununda onun önerilerini dikkate aldığı söylenirdi.
Elbette en iyisini Rahşan Hanım bilir ama eğer Ecevit evde ilaçlarını almakta bir aksaklık yapmışsa, bunun aile doktoru konumunda olan Dr. Mücahit Pehlivan’a da sorulması gerekirdi.
Bu kadar soruşturma yapıldığına göre herhalde, şimdi AKP Milletvekili olan Dr. Pehlivan’ın da ifadesine başvurulmuştur diye düşünüyorum…
****
Adli Tıp Kurulu, elbette doktorların ilaç verirken neleri göz önüne aldığını çok iyi bilmektedir.
Verdiği rapor ile Ergenekon yöneticilerinin işini kolaylaştırmış gibi görülüyor. Ama bu raporla kendilerini ciddi olarak tartışılır bir konuma da getirmiş oldular. En azından, etik değerleri ayaklar altına aldıkları için…
****
Rahmetli Ecevit adını yurtsever insanları suçlama düşüyle kullanmak isteyenler onun ruhunu incitmektedirler…
Çünkü, Ecevit yaşıyor olsaydı ve çok sevdiği Orgeneral Çetin Doğan’ın tutuklandığını görseydi, herhalde ölüm yatağında bile olsa ayağa fırlardı. Ve şöyle haykırırdı:
«Nerede bu Ergenekon? Eğer bir numaralı kişisi Sayın Doğan ise ben de onlardan biri olmak istiyorum!”



Bunları da sevebilirsiniz