Belediye Spor Hizmetleri ve Partizanlık

Okuma merakımın en çok arttığı lise yıllarımda, Türkçe öğretmeni teyzemin zengin kütüphanesinden elime geçirdiğim bir kitabın içinde yer alan Haldun Taner’e ait bir makaleyi pür dikkat okumuştum.
1974 tarihli bu makalede yazar özetle; sağcı bir gazetenin, Adalet Partisi döneminde Ankara Belediyesi’ne Park Bahçe İşleri adı altında (!) alınan bayan personelin daha sonra CHP Belediyesi’nce bahçelerde çalıştırılması olayını, Romanya’da tarlada çalışan kadınların resmini basarak komünist rejim ile karşılaştırmasını alaycı bir üslupla eleştiriyordu.
O zaman, yüzyıllardan beri Türkiye’de komünizm var. Anadolu’nun tarlalarında erkekler mi çalışıyor, diye tamamlıyordu yazısını usta yazar. 1995 Türkiye’si gene Ankara Belediyesi, SHP döneminde Park Bahçe İşleri adı altında (!) alınan bayan personeli bu sefer Refah Partili Belediye bir de televizyonu çağırıp ana haber yaptırarak büyük keyifle park ve bahçelere sürüyor.

Değişen bir şey yok

Anlayacağınız aradan yirmi yıl geçmiş değişen bir şey yok. Şimdi otuz beş yıl geçti gene değişen bir şey yok. Belediyeler maalesef partililere istihdam yaratılma adına, oy kaygısıyla paraların çarçur edildiği, kaynakların amacının dışında bazen kılıfına uydurularak, bazen de umarsızca savrulduğu yerler.
Belediyeler bu işleri son zamanlarda belediye spor kulüpleri adı altında yapar oldular. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin futbol takımı var; hem de Süper Lig’de oynuyor. El insaf İstanbul’da takım mı yok? Olmaz mı, yüzlerce… Seksen bin kişilik Olimpiyat Stadı’nda oynuyorlar maçlarını; elli seyirci var yok. Bu takımın Türk sporuna katkısı mı? Yahu o kimin umurunda? Bu takımın maliyeti nereden baksanız 5 milyon TL.
Gelelim İzmir’e… Bornova Belediyesi’nin basketbol takımı var; hem de Birinci Lig’de. İzmir’de seyircisi ve potansiyeli olan kulüpler var. Bu kulüpler salonsuzluktan, parasızlıktan salon sporu yapamıyorlar.
Geçenlerde Karşıyaka Tekerlikli Sandalye Basketbol Takımı Başkanı dostumla yemek yiyoruz. Salonlardan antrenman saati alamadıklarından, verilen saatlerin ise para veremediklerinden uygunsuz saatler olduğundan yakınıyordu.
Engelli sporuna yönelik bir salon yapılsa fena mı olurdu? Belediyelerin asıl işi, halkın spor yapmasını sağlamak değil midir? Yapılacak tesisler ve bu tesislerden yararlandırılacak engelliler, gençler dururken belediye kaynaklarını profesyonel takımlara harcamak neyin nesidir? O şehrin faaliyet gösteren kulüpleri olmazsa, bu bir derece anlaşılabilir. Ama İstanbul’da, İzmir’de, Gaziantep’te profesyonel belediye takımının işi yoktur.
Yeni bir yasal düzenleme ile belediye kulüplerine sınır getirilmelidir. Belediyenin işi halka spor yaptırmaktır; profesyonel liglerde seyircisiz takımlara para savurmak değil…

Bunları da sevebilirsiniz